TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen anma törenin ardından Özgür Özel'e saldırı düzenlenmişti. O saldırganın kimliği belirlendi. Selçuk Tengioğlu isimli şahsın daha önce işlediği suçlar da tek tek ortaya çıktı.
Saldırgan Selçuk Tengioğlu'nun, 2004 yılında Anneler Günü'nde 5 çocuğundan 2'sini katlettiği ortaya çıkmıştı. Tengioğlu oğlu Barış'ı (19) ve kızı Mutlu'yu (17) silahla vurduğu, kurşunlarla yaralanan çocuklarının ölmediğini fark eden Tengioğlu'nun bu kez ekmek bıçağı öldürdüğü ortaya çıktı.
Olay sırasında Tengioğlu’nun diğer kızı Yasemin (16), 2. kattaki evin arka balkonundan aşağı atlayarak kurtuldu. Silah sesini duyan komşuların polise haber vermesiyle olay yerine gelen polis Tengioğlu’nu evde bıçak ve silahıyla birlikte yakaladı.
Kan donduran vahşeti yaşatan Tengioğlu'nun müebbet hapis aldıktan sonra 16 yıl hapis yatıp, şartlı salıvermeden yararlanarak 2020'de serbest kaldığı ortaya çıktı.
İsmail Saymaz, Yasemin Tengioğlu ile iletişime geçtiğini dile getirerek acılı kadının sözlerini aktardı. Tengioğlu, saldırıdan ardından CHP Genel Merkezi’ni arayıp, göz yaşları içerisinde Özel’e mesaj bırakmış.
“Özgür Bey’e saldırı yapan kişinin kızıyım. 2004 yılında saldırıya uğradığı için balkondan atlayan kızı benim. Babam olan o şahıstan dolayı can güvenliğim yok. Yerimizi gizli tutuyorduk. Çok üzgünüm. Diyecek bir şey bulamıyorum. Küçük bir şehirde yaşıyorum ve çok korkuyorum.”
O tarihte 16 yaşında olan Tengioğlu, bugün evli ve iki çocuk annesi.
Babasını görünce ne hissettiğini sordum.
“Evlatlarına bunu yapan insanın başkalarına karşı daha acımalı davranacağını düşünmüyoruz. Başkalarına da zarar vermediğine seviniyoruz” dedi.
Babasının zarar vermesinden korktukları için hem kendisi hem de kız kardeşinin yıllardır adreslerini gizlediklerini ve sosyal medya kullanmadıklarını söyledi. Tengioğlu, “Şu an biz de korku içerisindeyiz. Bundan sonraki hayatımız yine bir kaçış içerisinde olacak” dedi.
Sordum.
“Selçuk Tengioğlu ismi size ne hissettiriyor?”
Şöyle cevap verdi:
“Nefret! Bu ismi duyduğumuz zaman ölmesi için dua ediyoruz. Bir caniye karşı insani bir duygumuz yok açıkçası.”
Bu olayı duyduğunuzda ne düşündünüz?
Biz kendisini tanımadık. İsim, soy isim çıkınca kendisi olduğunu tahmin ettik. Zaten bütün çevremize onun öldüğünü söylüyorduk.
Evlatlarına bunu yapan insanın başkalarına karşı daha acımalı davranacağını düşünmüyoruz. Başkalarına da zarar vermediğine seviniyoruz.
Biz oturduğumuz yeri, hangi şehirde yaşadığımızı belirtmiyoruz.
Neden?
**Can güvenliğimiz yok.
Babanızdan korkuyorsunuz.
**Evet can güvenliğimiz yok. Can güvenliğimiz olmadığı için bir yer, isim, şu anki soy isim, adres, çocuklarımızın okuduğu okul… Hiçbir şekilde belirtmiyoruz. Sosyal medya kullanmıyoruz. Kendisinin tarafıyla iletişim dahi kurmuyoruz.
Kız kardeşiniz ne durumda?
Onlar da yeni bir hayat kurdular. Yurt dışındalar zaten.
Babanız size ulaşmaya çalışıyor muydu? Kendisinden, nerede yaşadığından bilginiz var mıydı?
Sadece cezaevinden çıktığından haberimiz vardı. Çıktığı zaman ulaştı bize telefonla. Bundan 10 yıl önce… Haberlerde “16 yıl yattı” demişler. 16 yıl yatmadı. 12 yıl yattı.
Neden 12 yıl yattı?
2005'te çıktı. Bilemiyorum hani.
Babanız bir süredir İstanbul’da yaşıyormuş, otelde kalıyormuş, yardım alıyormuş. Bunlara dair bilginiz var mıydı?
Bu olay olduğunda ailemle dışarıdaydım. Haberi izlediğimizde “Özgür Özel'in başına bu olay gelmiş” dedik. Aramızda eleştirdik. Sonra eşim, “Özel'e saldırı yapan kişi babanmış” dedi. Tekrar izledik. İsim, soy isim çıkmaya başladığı zaman kendisi olduğunu anladık.
Ne hissettiniz?
21 yıl öncesine götürdü bizi. Şu an 21 yıl öncesindeki yaşadığımız duyguların hepsini fazlasıyla yaşıyoruz.
Şu an televizyonlar 21 yıl öncesinin haberini yayınlıyor.
Benim, eşimin, çocuklarımın çevresi; bayağı etkilendik ve çok üzüldük. Hatta bundan sonra tehlike altında olduğumuzu anlıyoruz.
CHP’yi arayıp mesaj bırakmışsınız.
Evet, Özgür Bey'e mesaj bıraktım. Şu an biz de korku içerisindeyiz. Bunun yatacağı süre fazla bir süre olmayacakmış. Bundan sonraki hayatımız yine böyle bir kaçış içerisinde olacak.
2004'ten sonra babanız cezaevindeyken ne oldu? Hayatınız nasıl ilerledi? Neler yaşadınız?
Kız kardeşim ve ben okuduk. Annemle beraberdik. Üniversiteyi bitirdik. Bir süre Hatay’da kaldık, atandığımız için farklı bir şehre geçtik.
Selçuk Tengioğlu ismi şu an sizde ne hissettiriyor?
Nefret! Bu ismi duyduğumuz zaman ölmesi için dua ediyoruz. Başka hissedebileceğimiz hiçbir duygu yok. Bir caniye karşı insani bir duygumuz yok açıkçası.
Şu an kendi rutin hayatıma dönmek zorundayım. Çocuklarım var. Benim babam iyi bir baba olmasa da eşim çok iyi bir eş, çok iyi bir baba. Ben de çocuklarıma karşı çok iyi bir anne olmak istiyorum. Çocuklarımızın geleceği için onların yüzünü eğecek, herhangi utanç duyduracak bir konumda olmalarını istemiyoruz.
Okuyucu Yorumları 10 yorum